Mişima Yukio – Yıldız

Yukio Mişima’nın 1961’de yayımlanan “Yıldız” adlı kısa romanını Japonca aslından Türkçeye çevirdim. 2020 yılında Can Yayınları’ndan çıktı.

Kitabın Can Yayınlarındaki tanıtımı burada:

Yukio Mişima – Yıldız | kisa-modernler | uzun-oyku | yukio-misima – Can Yayınları (canyayinlari.com)

Bu da arka kapaktaki sunum yazısından bir alıntı:

“Rikio gençliğinin baharında bir oyuncu. Ünlü olmaktan ve ona mektuplar gönderen, uzaktan adını haykıran hayranları olmasından görünüşte çok memnun. Kamera karşısında bir süreliğine bir başkasına dönüşen Rikio, setten uzaklaştığındaysa bir yıldız olmanın ne demek olduğunu sorgulamaya ve absürd, yüzeysel varoluşuyla yüzleşmeye başlar. Yukio Mişima’nın bir yakuza filminde rol aldıktan sonra yazdığı Yıldız, Japon edebiyatının sıra dışı yazarından şöhreti ve yabancılaşmayı anlatan çarpıcı bir hikâye.”

Türkiye’de Mişima’yı severek okuyan çok kişi var. Edebiyattaki yerininin ötesinde, değişik yaşamı ve ölümü de ilgi çekiyor olmalı. 1925 doğumlu Mişima çok genç yaşta güzel Japoncası ve derin kültürüyle dikkat çekmiş. Mişima’nın o zaman örnek aldığı sanatçılar, o günlerin politik havasının da etkisiyle, güzel Japonya, güzel Japonca, üstün Japon kültürü gibi konular etrafında eserler veriyorlardı. Askerlerin yönetimde olduğu bu milliyetçi, hatta sonraları faşist ortamda kendi ulusunun güzelliklerini öne çıkaran böyle sanatçılar doğal olarak el üstünde tutulmuş olmalı. Japonya savaştan yenik çıkınca, bu faşist düzeni destekleyen ya da en azından bu düzene uygun eserler veren sanatçılar savaş suçlusu gibi görülmüşler. Mişima da hangi dala tutunacağını şaşırmış. Bu kargaşada onun yeteneğini fark eden Kavabata Yasunari olmuş. Mişima, onun tavsiyelerini alarak kendisine yol çizmiş. Kavabata daha sonra Nobel edebiyat ödülünü alan ilk Japon olmuştur.

Mişima’yı inceleyenler onun hayatı boyunca iki kompleksle mücadele ettiğini söylüyorlar: güçsüz bedeni ve homoseksüel kimliği. Burada paylaştığım resimler NHK’de yayımlanan bir programdan iki kesit. Güçlü ve dinç gençlerin tercih edildiği festival arabasını taşıma işine ilk defa seçilen genç Mişima nasıl da mutlu görünüyor! Sonraki yıllarda vücut geliştirmeyle ilgilenen Mişima, fotoğraf ve filmlerde severek kaslarını teşhir etmiş. Dar tişörtlü resimlerinden başka, kendi yazdığı ve oynadığı No tiyatrosu uyarlaması filmde de bunu görebiliriz. Bu yazımın konusu değil ama evli ve iki çocuk babası olan Mişima’nın ailesi bugüne kadar onun homoseksüel olduğunu kabul etmemiş durumdadır.

1960 yılında, artık ismi bilinir olmuş Mişima’ya film teklifi de gelmiş. Karakkaze-yarō (bıçkın) adlı filmde, genç ve romantik bir yakuza (Japon mafyası) rolüne çıkmış. Hapisten çıkan eski mafya üyesi bir adamın (Mişima’nın rolü) öyküsü anlatılıyor. Filmin bir sahnesinde bir genelevin işletme hakkı için kavga çıkıyor ve o zamanlar genelev için “Türk hamamı – torukoburo” dendiği için bol bol Türkiye’den bahsediliyor😊 Sinema tarihinde Mişima’nın rol almasından başka bir iz bırakmamış bu filmi de bugün youtube’da seyredebilirsiniz. Çevirdiğim Yıldız adlı kısa romanın içindeki genç sinema sanatçısının oynadığı film ile Mişima’nın gerçek hayatta rol aldığı film birçok noktada birbirine benziyor. Anlatıldığına göre film teklifini büyük hevesle kabul eden Mişima, herhalde yapım tamamlanınca bu filmi çok seviyesiz bulmuş ve nefret etmiş olmalı. Böyle bir film içinde rol alan kendisinin de ne yaptığını sorgulamış olsa gerek ki, Yıldız’daki genç de tüm kitap boyunca esāsen bunu yapmakta.

Çeviri yaparken bir eseri aylarca satır satır okumak ve incelemek doğal olarak çevirmeni yazara yaklaştırıyor. Benim için hem zor hem de çok heyecan verici ve eğlenceli bir deneyim oldu Yıldız çevirisi. Genç Rikio’nun ağzından konuşan Mişima’nın o seviyesizlikten nasıl nefret ettiğini, nasıl tiksindiğini anlatan satırlarını hem gülerek hem de yazara duyduğum empati hisleriyle okumuş oldum ki tarif etmesi kolay olmayan duygulardı.

Son olarak, yukarıda sözünü ettiğim televizyon programından kısa bir alıntı yapayım. 1968 olaylarında Tokyo Üniversitesi solcu öğrenciler tarafından işgal edilmişti. Okula hocaları sokmayan öğrenciler, kendileriyle konuşmak isteyen Mişima’yı kırmamışlar. Onu büyük konferans salonunda ağırlamışlar ve konuşmuşlar. Mişima o zamanlar kendi milis kuvvetlerini kurmuş, faşizme yakın sağcı ve milliyetçi bir ideolojiyi savunuyordu ve üniversiteyi işgal eden solcu gençlerle siyāsi görüş olarak taban tabana zıt konumdaydı. O gün işgale katılan ve onun konuşmasını dinleyen gençler şimdi yetmiş yaşlarında. Mişima’nın konuşması hakkında ne düşündükleri sorulunca, ilginç bir şekilde konuşmasının içeriğini değil, bitirişini saygıyla hatırlıyordu herkes.

Muhafazakar Japonya ortamında, sıradan vatandaş tarafından çapulcu, hergele ya da vatan hāini olarak görülen bu öğrencilere Mişima konuşmasının sonunda şöyle demiş.

“諸君の熱意を信じる。Shokun no netsui wo shinjiru

Gençler, sizin tutkunuza inanıyorum.”

Tümüyle karşı fikirden olsa da, onların çapulcu değil ciddi düşünceler ve tutkuyla hareket eden gençler olduğunun kabulüydü bu. Büyük moral vermiş olsa gerek ki elli yıl sonra bugün bile hatırlıyor o gençler.

Tokyo Üniversitesi’nde öğrencilerle konuşan Mişima Copyright Shinchosa

“Yıldız” kitabı bir oturuşta okunup bitirilebilecek bir kitap. Okuyup yorumlarınızı paylaşırsanız çok memnun olurum.

İlgilenenler için birkaç bağlantı bırakayım:

Televizyon programı hakkında Twitterdaki yazım:

Mişima’nın oynadığı Yakuza filmi hakkında Wikipedia yazısı:

https://en.wikipedia.org/wiki/Afraid_to_Die

Filmi Youtube üstüneden izleyebilirsiniz:

https://www.youtube.com/watch?v=arnv77kkG1c

Mişima’nın senaryosunu yazdığıve kendisinin de rol aldığı çağdaş No draması:

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir