yeraltı – harukİ murakamİ
Haruki Murakami’nin kurgu olmayan az sayıdaki yapıtlarından olan bu kitap Kōdansha yayınevi tarafından 1997 yılında yayımlandı. Kitap, Murakami’nin 20 Mart 1995’te Tokyo metrosunda Aum Shinrikyo adlı bir tarîkat tarafından gerçekleştirilen sarin gazı saldırısının kurbanları ve olaya karışanlarla yaptığı röportajların bir derlemesidir. Kitabın başlığı İngilizce Underground kelimesinin Japonca okunuşu olduğu için hem yeraltı hem metro çağrışımı var.
Kasım 1998′ de Murakami “Yeraltı 2: Vaat Edilen Yerde” adlı bir devam kitabı yayınladı. Bu kitap Aum Shinrikyo’nun müritleri ve tarîkattan ayrılmış eski müritleriyle yapılan röportajlara dayanıyordu.
Haziran 2000’de “Underground: The Tokyo Gas Attack and the Japanese Psyche” adıyla çıkan İngilizceye çevirisi, yukarıda bahsedilen “Vaat Edilen Yerde” ile birleştirilmiş bir baskı olarak yayımlandı. Çeviri Alfred Birnbaum ve Philip Gabriel tarafından yapılmıştır.
Olaydan sonra çeşitli medya kuruluşlarından gelen haberlerde öğrenmek istediklerini bulamayan Murakami’nin bilmek istediği şey “o sırada yeraltında metorda olan insanların ne gördüğü, ne yaptığı, ne hissettiği ve ne düşündüğüydü”.
Yeraltı dünyası Murakami’nin romanları için sürekli olarak önemli bir motif ve mekân olmuştur. Özellikle Haşlanmış “Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu” ile “Zemberek Kuşunun Güncesi”nde yeraltı dünyası merkezi bir rol oynamıştır. Murakami, yeraltına yapılan sarin gazı saldırısıyla ilgilenmesinin nedeninin de bu kişisel arka plan olduğunu belirtiyor.
Orta Doğu toplumlarına göre dinsiz olarak görülen çağdaş Japonya’da çok karışık bir inanç örgüsü var. Genel olarak din kavgaları olmadığı söylenebilir ancak ilginç bir şekilde bu kitaba konu olan metro terör eylemi ve 2022’de Başbakan Abe’nin suikastle öldürülmesi çağdaş tarikatlarla ilgili sorunlardan kaynaklandı. Metro saldırısı mağdurlarıyla yapılan röportajlar sıradan Japonların konuya nasıl baktığına ışık tutarak çağdaş toplumlardaki zayıf halkalardan biri hakkında bizi bilgilendiriyor. Mağdurların olaydan sonra kendi toplumlarına bakış açılarının nasıl değiştiğini hissediyoruz. Murakami yazınını sevmeyenler de var ama onun çok yönlü entelektüel kişiliği inkâr edilemez. Böyle bir kişinin toplumsal bir sorunda gazeteci gibi araştıra yapması, bunları derlemesi takdire şāyan bence. Şahsen en çok bu açıdan ilgimi çekti diyebilirim.
Türkçe çevirisini bulamadım ama kitap hakkında şöyle bir tanıtım da var, paylaşayım:
https://www.kavunmedia.com/2018/10/haruki-murakaminin-yeralt-kitab.html