Audubon’un Duāsı
Yazar İsaka Kōtarō’nun edebiyat çevrelerine ilk defā adını duyurduğu kitabı “Audubon’un Duāsı”nı okudum. Bu yapıt 2000 yılında Şinçōşa yayınevi polisiye kitap ödülünü kazandı ve ödül olarak sert kapaklı baskısı yayımlandı. 2004 yılında radyo tiyatrosu, 2009’da manga ve 2011’de tiyatro oyunu olarak da uyarlandı.
Kitabın başlığında adı geçen John James Audubon (1785-1851) Fransız asıllı Amerikalı bir ressam ve kuş bilimciydi. Yüzlerce kuşu gerçek boyutunda ve çok ayrıntılı resimleriyle kaydettiği The Birds of America (Amerika’nın Kuşları) adlı kitabı şimdi soyu tükenmiş bāzı türleri de gösterdiği için kendi alanında bir başyapıt sayılıyor.
Romanın öyküsü genç şirket çalışanı İtō’nun bir marketi soymaya çalışırken yakalanmasıyla başlıyor. Polis arabasında karakola giderken kendisini yakalayan ve fenā hâlde döven polis mēmurunun ilkokuldan arkadaşı Şiroyama olduğunu fark eder. Şiroyama çocukken zevk için kedileri kesen bir sadisttir. İtō çāresizlik içinde ne yapacağını bilemez. Bu sırada polis arabası büyük bir trafik kazāsına uğrar. Bunu fırsat bilen İtō arabadan koşarak kaçar ama yorgunluktan baygın düşer.
Gözlerini açtığında kendisini hiç duymadığı Hagişima diye bir adada bulur. Japonya’nın dünyāya açıldığı 1850’li yıllarda bu ada tam tersine dış dünyayla bağlarını kesmiş bir yerdir. İtō adanın genç boyacısı Hibino’nun yardımıyla ilginç kişilerle tanışır. Her dediği yalan olan bir ressam, adanın töresi gereği cināyet işlemesine göz yumulan şiirsever bir adam, yıllardır oturduğu yerden kalkamamış aşırı şişman bir kadın, asıl meşleği ölüm döşeğindeki hastaların elini tutmak olan bir ev hanımı ve geleceği görebilen, insan gibi konuşabilen bir tarla korkuluğu bunlardan birkaçıdır. Ayrıca bu adada eskiden beri bir şeyin eksik olduğu söylencesi vardır ama neyin eksik olduğunu kimse bulamamaktadır.
Kahramanımızın adaya gelişinin ikinci günü Yūgo adlı bu korkuluk bilinmeyen birisi tarafından paramparça edilerek öldürülür. Korkuluk öldürülmeden önce İtō ile son konuşmasında eski sevgilisine mektup yazmasını ve adadaki Tanaka adlı bir çolaktan Audubon ve Göçmen Güvercin öyküsünü dinlemesini öğütler. Geleceği görebilen bu korkuluğun kendi başına gelecekleri görememiş olmasını tuhaf bulan İtō bu cināyeti ve adadaki eksiklik söylencesini çözmeye çalışır.
Belli başlı karakterler:
İtō: Bu öykünün kahramanı. Market soygunu yapıp polisten kaçarken kendisini bilinmez Hagişima adasında buldu. Bu karakter ileride yazarın başka bir kitabında da (Trapezdeki Palyaço 重力ピエロ) ufak bir role çıkacaktır.
Korkuluk (Yūgo): Bu öykünün kilit ismi. Geleceği görebiliyor.
Şiroyama: İnsanlara eziyet etmekten zevk alan korkunç biri. Kahramınız İtō da elinden zor kurtulur.
Hibino: Babası gibi adanın boyacısı. İtō’ya adada kılavuzluk eder.
Todoroki: Adada kendi gemisiyle dışarı çıkabilen tek kişi. Dış görünüşü ayıyı andıran, birçok gizemi barındıran bir adam.
Sonoyama: Sorulan her şeye yalan cevap veren ressam.
Şizuka: Kahramanımız İtō’nun eski sevgilisi.
İtō’nun büyükannesi: Artık hayatta değil ama birçok sahnede ondan söz ediliyor.
Tonegawa: Adaya dışarıdan gelmiş ikinci kişi. İtō’dan önce gelmiş ve Todoroki ile gizli işler çevirmekte.
Sakura: Tabancası var. Adada başkalarını öldürmesine izin verilen tek kişi. Sık sık şiir okuyor.
Tanaka: Audubon’un Göçmen Güvercin öyküsünü aktarmakla görevli. Korkuluk Yūgo ile arası çok iyi. Bir ayağı sakat.